Polonya deplasmanında golsüz son bulun maçın rövanşında yeşil zemine bu sezon ilk kez evimizde adım attık.
Kadıköy sabahın ilk ışıkları ile Sarı- Lacivert renklere büründü. İçimizdeki önemli heyecan ve beklenti caddelerin daha hareketli olmasını umut ederken sadece maça bir kaç saat kala biraz hareketli bir taraftar grubu gözlemledim.
Oyuna istekli başlayan ve maçı isteyen taraf takımımızdı. Bulduğumuz nizami gol maçın hakemi tarafında iptal edildi.
İlk maç yazımda yazdığım gibi böylesi önemli bir organizasyonda kendi koyduğu kurallı uygulamayan üst düzey futbol yönetimine diyecek bir sözüm yok.
İlk yarı boyunca baskıyı kursakta oyuncularımız hücum esnasında oyunu doğru açamadı.
Tek bir bölgede kümeleşerek rakibin kurduğu sert savunmayı kanımca ödüllendirdiler. Rakip takım hocasının istediği aslında tamda bu oyun tarzıydı ve ellerimiz ile bunu ikram ettik.
Ver kaç oyunlarında bek oyuncularımız sıkışan savunmada istenilen desteği sahaya yansıtamaz iken, fizik olarak eksik güçte olan bir kaç oyuncumuz savunmayı göbekten geçmekte oldukça zorlandı. Yakalanan bazı fırsatlar bitirici oyuncu eksikliğimize net şekilde takıldı.
Takım adına yakalanan net fırsatlarda gelmeyen skorun moral motivasyonu ve panik havası dakikalar ilerledikçe hem sahada hem tribünde net şekilde belli oldu.
Saha içinde böylesi dakikalar için net şekilde bir lider oyuncu profiline ihtiyacımız var.
Tribün içinde kimse kusura bakmasın yazacaklarıma daha fazla oyunun içinde olmalı ve takım oyundan düştü dakikalarda oyuncu grubuna nerede olduklarını hatırlatmalılardı.
İkinci yarı sahada on kişi kalana kadar ilk yarıya göre bir adım daha motivasyonu yükselen bir takım izledik.
Oyun daha doğru oynanıyor ve rakip mental olarak teslim alınmak üzere iken hakemin vermiş olduğu bu karar hepimizin üzerinde soğuk duş etkisi yarattı.
Kararın doğruluğunu tartışmak yerine şu konuyu açmak isterim bu organizasyonun yarı final yada final maçında bu tür basit bir pozisyon için her hangi bir takımdan oyuncu ihraç edileme şansı var mı?
Cevap çok net olanak dışı, buradaki hakem hatası sonrası kartlar havada uçuşur iken, rakip takım oyuncularına gösterilen masumiyet gözlerimizden kaçmadı.
Maçın hakemi İsmail’in pozisyonunun kopyalarını, rakip adına es geçmesi oyunun kim nasıl yorumlar ise yorumlasın önemli kader dakikaları içinde yerini aldı.
Bütün bu hakem hataları cepte saha on kişi kaldıktan sonra ne yaptı, tribün nasıl bir hava sergiledi diye bakacak olur isek, kendi hatalarımızı görerek başımızı hocanın dediği gibi dik tutmak yerine önümüze eğmemiz gerekli.
On kişi kaldıktan sonra rakibin isteği tüm pas alanlarını dakikalar geçtikçe kendilerine teslim ettik.
Rakip top yaparak çok rahat şekilde savunmamızı üzerine geldi ve bunların ikisinde savunmanın ve kalecimizin duruş hatalarını affetmedi.
Bu iki pozisyon kalemiz adına gol ile sonuçlandı ama almamız gereken önemli dersler var.
Futbol oyun kuralının içinde on kişi kalmak var, buna hazır olmayan bir teknik heyet ile birlikte oyuncu grubu ve ateşlemeyen bir tribün izledik.
Yine bu dakikalar için lider oyuncu ihtiyacı net şekilde saha içinde skor oyunu için gerekli, topa basacak takımı yeri geldiği zaman kendi görüntüsü ile ateşleyecek bir isim olmaz ise olmazımız gibi duruyor.
Bu oyuncu takım içinden çıkarıla bilir bu yeteneğe sahip olduğu için bu teknik ekip takımın başında eksik oyuncular ve takviyeler kesinlik ile var.
Bu konunun muhatabı tabiki yönetim kurulu şartlar zor anlıyorum ama bu organizasyona daha hazır bir takım ile çıkılma şansı teknik ekibe verilmeliydi.
Eksikleri ve hataları ile bir oyun hikayesini geride bıraktık.
Bu satırlara yazılacak daha çok konu var ama lig uzun bir macera diyerek cümlelere son vermek istiyorum.
Eksikleri giderilmiş bir takım olduğu gibi eskisi gibi tribünlerini daha hareketli göreceğimiz nice Kadıköy oyunlarında görüşmek üzere şimdilik güzellikler ile kalın…